Yarışlar, triatlonlar ve diğer epik dayanıklılık sporları, mutlaka sadık kalmanız gereken bir beslenme programı gerektirir. Özellikle de, sonunda iyi görünüp harika hissetmek istiyorsanız! Gereksiz yere acı çekmemeniz için gelin bu hibrit atletin nasıl bir program izlediğine bakalım!

En iyi dayanıklılık atletlerinin ve vücut geliştirmecilerin düşündüklerinden (ya da itiraf etmek istediklerinden) daha çok ortak yanı vardır. Bunlardan en belirgini, ikisinin de mümkün olduğunca çok değişkeni kontrol ettiklerinde, çok daha iyi gelişmeleri – ve yarışma gününde yepyeni şeyler deneyerek kendi aleyhlerine oynamalarıdır.

İşte bu uzun süre vücut geliştirmeyle uğraşmış, şimdiyse kendini Ironman-triatlon antrenmanına adayan Kris Gethin’in “hibrit atlet” olmanın zorluklarıyla bu kadar iyi başa çıkabilmesinin nedenlerinden biri.

Kris, “Tam bir hazırlık delisiyim. Hazırlıklı olmayı seviyorum, çünkü hazırlanmazsanız ne mi olur? Kendinizi başarısızlığa hazırlarsınız.”. diyor.

Bakın Kris kendini Half-Ironman’e nasıl hazırlamış. Yaptığı her bir seçim bilimle desteklendiği gibi, yarış gününden önce de defalarca test edilmiş. Kris’in de dediği üzere, bütün atletler öyle ya da böyle öğrenmek zorunda. “Mesafe kat etmeden bilgi sahibi olmak, saçmalıktır.” diye ekliyor.